Bebek, çocuk ve gençlerde karşılaşılan her türlü ruhsal, duygusal ve davranışsal problemlerde ve ruhsal ve zihinsel gelişim sorunlarında profesyonel destek imkanı sunmaktayız.
Uzman tıp doktoru olarak çocuk psikiyatristimiz, çocuğa veya gence gereken en doğru yaklaşımı sergileyerek, terapi ya da medikal destek ile aileye gerekli desteği sağlayacaktır.
Özel Eğitim Nedir?
Özel Eğitim, öğrenme güçlüğü, gelişimsel yetersizlikler, iletişim bozuklukları ile birlikte özel yetenekli bireyleri de kapsayan; “özel gereksinimli bireyler” için bireyselleştirilmiş eğitim modeli ve anlayışıdır.
MiniMental Gelişim Merkezi’inde, ailelere ve çocuklara gelişimsel süreçlerindeki özel eğitim hizmetlerinden bütünlüklü olarak faydalanabilecekleri, bilimsel tekniklere dayanan metotlarla ve güvenilirliği/geçerliliği olan testler sonucunda hazırlanmış bireysel eğitim planı oluşturan bir merkezdir.
MiniMental Gelişim Merkezi özel eğitim bünyesinde; otizm spektrum bozukluğu, atipik otizm, gelişim geriliği, asperger sendromu, öğrenme güçlükleri (disleksi, disgrafi, diskalkuli), sosyal ilişki bozuklukları ve DEHB tanı gruplarında uzman kadrosu ve disiplinler arası çalışma ortamına aynı merkez içerisinde yer vermektedir.
Özel eğitim sürecinde en önemli adım olan; ilk değerlendirme ve testler uygulanmakta, uygulanan test sonuçlarına göre farklı gelişimsel alanlarda ve gelişimsel yaş düzeyine uygun eğitim planı oluşturulmaktadır.
Sürecin devamında aile eğitimi ve aile görüşmelerine yer verilmektedir. Periyodik aralıklarla sürecin gelişimi ve takibi Uzman Doktorumuz Veysi Ülgen tarafından yapılmaktadır.
Özel Eğitim Bölümümüz Uyguladığımız Testler / Program / Ölçek ve Teknikler;
PEP-R / PEP-3 (Psiko Eğitimsel Profil)
Teacch
Zihin Kuramı
Hanen
UDA (Uygulamalı Davranış Analizi)
Portage
Küçük Adımlar
OÇİDEP
GEÇDA
DENVER
EROT
Özel Öğrenme Güçlüğü Bataryası
Kurumumuzda bireysel psikoterapi ile, kişinin sorunlarını objektif bir gözle değerlendirmesini, üretilebilecek çeşitli alternatif çözümlerin farkına varmasını sağlıyoruz. Uzman psikoterapistlerimiz, bu yeni alternatiflerin uygulanması için kişiyi duygusal yönden hazırlar, nasıl uygulanacağına dair bilgilendirir, motivasyonunu destekler, karşılaştığı engellerin üstesinden gelmesini sağlar.
Özellikle bilimsel olarak etkinliği ispatlanmış Bilişsel Davranışçı Terapi ve Çözüm Odaklı Terapi yöntemleri kullanılarak çocuk, ergen ve yetişkinlerde görülen Davranış Bozuklukları, Depresyon, Fobiler, İş performansını artırma, Kaygı Bozuklukları, Kişilerarası İletişim Problemleri, Kişilik Bozuklukları, Bağımlılık, Kronik Hasta ve Hasta Yakınlarına Psikolojik Destek, Panik Bozukluğu, Obsesif Kompülsif Bozukluk (Takıntılar ve Tekrarlar), Performans Kaygısı, Sınav Kaygısı, Stresle Başa Çıkma ve Öfke Kontrolü, Sosyal Fobi, Travma Sonrası Stres Bozukluğu, Uyku Bozuklukları, Yeme Bozuklukları, Yas Süreci gibi birçok durumda profesyonel destek sunuyoruz.
Ayrıca anne ve babaların çocuk eğitiminde daha bilgili olması, bu bilgilerini hayata geçirmesi, çocuğuyla ve eşiyle ilişkisini geliştirmesi için anne ve babalara yönelik çalışmalar gerçekleştirmektedir.
EMDR (Göz hareketleriyle duyarsızlaştırma ve yeniden işleme) Amerikalı psikolog Francine Shapiro tarafından1987 yılında keşfedilen psikoterapi tekniğidir ve göz hareketleriyle, seslerle ya da bedende yapılan küçük dokunuşlarla çift taraflı (beynin sağ ve sol tarafı) uyarım sağlar. Terapi esnasında danışan geçmiş anılarına, o anıları tetikleyen bugün yaşadığı olaylara, ve gelecekte yaşamak istediği olumlu deneyimlere gider ve göz hareketleriyle duyarsızlaştırma danışanın travmatik yaşantılarının olumsuz ve acı veren etkilerini ciddi anlamda azaltır.
KULLANIM ALANLARI
Akut travma,
Travma Sonrası Stres Bozukluğu
Fobi
Panik Bozukluk
Cinsel saldırı mağdurlarında
Kayba bağlı yoğun üzüntü ve yas
Doğal afet veya insan eliyle oluşturulan felaket mağdurlarında
Kaza, ameliyat, ya da yanıklara maruz kalan, ve buna bağlı olarak duygusal ve fiziksel açıdan rahatsızlık duyan kişilerde
Yoğun stres altında çalışan kişilerde
Performans kaygısı
Aile, evlilik sorunları ve cinsel sorunlar yaşayan kişilerde
Çocuklar ve ergenlerin yaşamış oldukları travmalara bağlı gelişen semptomlarda
Bağımlılığın tekrarlama riskinin düşürülmesinde
Ergoterapi Nedir?
Ergoterapi anlamlı ve amaçlı aktivitelerle sağlığı ve refahı geliştiren kişi merkezli bir sağlık mesleğidir. Ergoterapinin temel amacı kişilerin günlük yaşam aktivitelerine katılımını sağlamaktır. MiniMental Gelişim Merkezinde; Ergoterapistler kişi ve toplulukların istedikleri, ihtiyaç duydukları veya kendilerinden beklenen aktiviteleri yapabilme becerilerini geliştirerek veya aktiviteyi ya da çevreyi kişilerin katılımını daha iyi sağlayabilecek şekilde düzenleyerek bu amaca ulaşırlar.
Burada bahsedilen anlamlı ve amaçlı aktiviteye; yaşlı bir birey için bağımsız bir şekilde mutfaktan bir bardak su alabilmesi, yetişkin bir birey için işe gidebilmesi, çocuklar için ise oyunu örnek verebiliriz. Terapötik oyun; çocukların vücutlarında organize olmak, düzenleme, eylem, problem çözme ve ilişki kurmak için fikir üretmek, planlama, dürtü kontrolü, özgüven, hedefe yönelik eylemler ve sosyal başarı gibi alanlarda mükemmel bir bağlamdır. Tüm bu beceriler bir çocuğun hem evde hem de okulda gelişmesi için gereklidir.
Pediatrik ergoterapist her çocuğun kendine özgü ihtiyaçlarına bakan kişi merkezli bir sağlık mesleğidir. MiniMental Gelişim Merkezinde, çocukların bağımsızlıklarını kazanmasına yardımcı olurken aynı zamanda çocukların rollerini gerçekleştirebilmesi ve sosyalleşmesi için gereken ince motor beceriler, duyusal motor beceriler, bilişsel beceriler ve görsel motor becerilerin gelişimini sağlayarak çalışmalar yaparlar. Pediatrik ergoterapist çocuğun gelişimine uygun olarak sadece fiziksel ya da duyusal değil çocuğu her yönüyle yani psikolojik, sosyal, çevresel faktör etkisi vb. şeklinde bütüncül olarak değerlendirmektedir.
Ergoterapistler çocuğun oyun oynama, öz bakım, sosyal beceriler ya da öğrenme yeteneğini engelleyen problemleri tespit eder. VE ÇOCUĞA UYGUN MÜDAHALE UYGULAR. Çocukların her alanda mümkün olduğunca bağımsız olmasını ve yaşam kalitesini artırmayı hedefler. Müdahaleler uygulanırken önemli olan çocuğun kazandığı becerileri günlük yaşamına adapte edebilmek ve çocuğun güçlü yönlerini kullanarak eksik olduğu alanlarda çalışmaları sürdürmektir. Pediatride ergoterapinin amacı, çocukların ev ve okul hayatına güvenle ve başarıyla katılmalarını sağlamaktır.
Ergoterapi Bölümümüzde Uyguladığımız Testler / Program / Ölçek ve Teknikler;
• Duyusal İşlemleme Bozuklukları
• Otizm Spektrum Bozukluğu
• Beslenme Bozuklukları
• Gelişimsel Gecikmeler
• Dikkat Eksikliği ve Hiperaktivite
• Mental Retardasyon
• Down Sendromu
• Serebral Palsi
• Nörolojik Bozukluklar
• Özgül Öğrenme Güçlükleri
• Kas Güçsüzlüğü başta olmak üzere birçok çocuğun hayatına dokunuyoruz
Aile ve Çift Terapisi aileler ve çiftler arasındaki yakın ilişkinin çalışıldığı, psikoterapinin bir dalıdır. Bireylerin diğer insanlarla kurdukları ilişkiler, ruh sağlıkları ve duygusal doyumları açısından çok önemlidir. Özellikler ebeveyn, eş ve çocuklar gibi kişilerle kurulan yakın ilişkilerde, bu rol daha belirgin bir hal alır. Bu yakın ilişkilerden birisi olan evlilik ilişkisinde, eşler zaman zaman çatışmalar, zorlu ve sıkıntılı dönemler yaşayabilirler.
Aile ve çift terapisinde amaç, aile içinde ve çiftler arasında yaşanan zorlu ve sıkıntılı süreçlerin ele alınarak çatışmaların çözülebilmesi ve tüm aile üyelerinin sağlıklı yönde değişiminin ve gelişiminin sağlanmasıdır. Hem aile içi ilişkileri düzenlenmesi hem de diğer insanlar ve durumlar ile ilişkilerin düzenlenmesi hedeflenmektedir.
Kurumumuzda Evlilik Öncesi Danışmanlık/Eş Seçimi, Çift ilişkileri ve Evlilik Terapisi, Aldatma/Aldatılma, Boşanma Sürecinde Psikolojik Destek, Evlilik problemleri, Boşanma, Çocuk ve ergenlerde davranış bozukluğu ve okul problemleri, Yeme bozuklukları, Alkol ve madde kullanımı, Kronik fiziksel rahatsızlıklar, Yas, kayıp ve travmalar, Duygusal istismar, ihmal ve şiddet, Aile yaşamında değişiklikler (iş değişikliği, taşınma vb.), Anksiyete ve depresyonu da içeren duygusal bozukluklar, Ebeveynlik becerileri, Üvey bireyi bulunan aileler destek, Psikoseksüel zorluklar, Evlat edinme, üvey ebeveyn/çocuk ilişkileri, Kendine zarar verici davranış, Travma sonrası çocuklara, gençlere ve yetişkinlere destek, Göç eden ailelere destek, İş stresi, Ekonomik problemler gibi durumlara yönelik profesyonel destek vermekteyiz.
Kurumumuzda daha çok Otizm Bozukluklarında kullandığımız etkin bir yöntem olan Floortime ile iki temel hedefimiz vardır:
İlk hedefimiz; çocuğun doğal ilgilerini takip etmek ve çocuğa yol göstermektir. Çocuğun ilgisini takip ederek onun duygusal ve duyusal açıdan nerede olduğunu görüp ilgilerini, isteklerini gözlemleyerek ne tür oyunları eğlenceli bulduğunu ve onu neyin motive ettiğini keşfederiz. Buradan yola çıkarak oynadığı oyunları genişletip bir üst gelişim basamağına geçebilmesine yardımcı oluruz.
İkinci hedefimiz ise; çocuğun bizlerle iletişime geçebileceği paylaşılan dünyanın içine çekmektir. Bu noktada yine çocuğun ilgisini takip edip oyunun içinde hoşlandığı şeyleri anlayıp ona eşlik etmek ve ona saygı göstermek çok önemlidir. Bu yolla çocuk kendisini bize daha yakın hissedip iletişime geçecektir. Çocuk, oyunda bir kez bizimle birlikte olmaktan hoşlanmaya başladığında, çocuğun ilişki kurma ve iletişime geçme gibi yeteneklerini gerçekleştirmeye başlamasına yardımcı oluruz.
Kurumumuzda, çocuklarda ve yetişkinlerde konuşulanları anlama ve kendini ifade etme, iletişim ve yutma bozukluklarının değerlendirilmesi ve tedavisi ile yaşam kalitesinin iyileştirilmesi sağlanmaktadır.
Dil ve konuşmanın gelişimine yönelik etkinliklerin yanında oral motor becerilerin desteklenmesi, artikülasyon problemlerinin giderilmesi, seslerin ve kelimelerin çıkarılması ve uygun yerde kullanımına yönelik çalışmalar, bunun yanında konuşma hızı ve ses tonunun bağlama göre uygun şekilde kullanılması yönünde destek verilmektedir.
Dili başkalarını anlamak ve kendimizi anlatmak için kullanırken dil ve konuşma becerileri dışında dili nerede, ne zaman, kime ve nasıl kullanacağımızı belirleyen sosyal boyutu da desteklenmektedir.
Oyun terapisi ile çocuğun iç dünyasında yaşadığı yoğun duyguları ve çatışmaları oyuna aktarımı sayesinde terapist, çocuğun iç dünyasını anlama imkanı bulur.
Çocuk, terapi vasıtasıyla duygularını daha iyi tanımalarını ve anlamalarını, duygularını uygun yolla ifade edebilmeyi, problem çözme becerilerinin gelişmesini, problemli davranışların azalmasını, içsel çatışmalarını çözmesini, kendini ifade edebilmelerini, özgüvenlerinin artmasını, kendilerini kontrol edebilmeyi, davranış sorumluluğu almalarını sağlar
Kurumumuzda psikoterapi ile, kişinin sorunlarını objektif bir gözle değerlendirmesini, üretilebilecek çeşitli alternatif çözümlerin farkına varmasını sağlıyoruz. Uzman psikoterapistlerimiz, bu yeni alternatiflerin uygulanması için kişiyi duygusal yönden hazırlar, nasıl uygulanacağına dair bilgilendirir, motivasyonunu destekler, karşılaştığı engellerin üstesinden gelmesini sağlar.
Ayrıca anne ve babaların çocuk eğitiminde daha bilgili olması, bu bilgilerini hayata geçirmesi, çocuğuyla ve eşiyle ilişkisini geliştirmesi için anne ve babalara yönelik çalışmalar gerçekleştirmektedir.
Çocuklarda gelişme geriliklerinin erken tanınabilmesi için sosyal, zihinsel, konuşma ve hareket gelişiminin belirli aralıklarla değerlendirilmesi gerekir.
Bu erken tanı, olabilecek sorunlar için önlem alınmasını ve çocuğun karşılaşabileceği çevresel ve yapısal sorunların erken saptanmasını sağlar.
wisc-r, agte, denver, bayley, gesell testleri en yaygın olanlarıdır.
Bu amaçla özellikle 0-6 yaş grubunda gelişimsel tarama testleri kullanılmaktadır. Gelişme gerilikleri çocuklarda ilk 6 yıl içinde en sık görülen sorunlardan biridir: çeşitli araştırmalarda toplumda %3-25 arasında görüldüğü bildirilmektedir. Gelişimsel bozukluklar özellikle bebeklik ve erken çocukluk çağında normal muayenede gözden kaçabilmektedir.
Bunları standart bir değerlendirme yapmadan tanımak güçtür. Gelişimsel basamaklarında geriliği olan bir çocuk erken dönemde anne-babası ya da hekimler tarafından bazen normal kabul edilebilmektedir. Birçok gelişimsel bozukluğun ancak çocuk iki yaşını geçtiği halde yürümediği, konuşmadığı ya da okulda başarısız olduğunda fark edildiğine sıklıkla rastlanmaktadır.
Oysa erken tanı ve tedavi ile daha erken, daha iyi bir duruma ulaşılabilir.
Sağlıklı gelişimi olan çocukların yaşamları boyunca 0-6 ay arasında bir kez mutlaka olmak üzere, 12-18 ay arası, 2-3 yaş arası ve 5-6 yaş arasında gelişim testi yaptırmaları önerilir. Eğer ilk değerlendirme sonucu şüpheli ise ya da risk altındaki bir bebekte yapıldıysa görüşme aralıkları sıklaştırılmalıdır.
Zeka ölçümü ve değerlendirmesinden bahsedebilmek için öncelikle zekanın ne olduğunu bilmemiz daha iyi olur.
Zeka; algı, bellek, problem çözme, kavram oluşumu gibi üst düzey bilişsel süreçlerle ilişkilidir. Genel olarak bir tanım yapmak istersek zekayı, “anlamlı bir şekilde bilgiyi kullanabilme, nesne- fikir ilişkisi kurabilme, somut ve soyut kavramlara ulaşmak için bilgiyi kullanabilme, hatırlama ve bilgiyi elde etme” olarak tanımlayabiliriz.
Dünya üzerinde yaşayan her birey farklı ve kendine özgü bir potansiyelle doğar ve yaşamını sürdürür. Büyüme ve gelişmenin insana yüklediği görevlerden biri de kendi bireyselliğini ve potansiyelini keşfetmesidir. Büyüme ve gelişmenin en hızlı olduğu 0-6 yaş bu keşif için kritik bir dönemdir. Kendi potansiyelini ve farklılığını keşfetmesi zekâ ile de yakından ilişkilidir.
Son zamanlarda ailelerin “Çocuğumun zekâ düzeyini bilmek istiyorum.” “Çocuğumun yaşıtlarından daha üstün davrandığını düşünüyorum, üstün zekâlı olabilir mi?” düşünceleriyle zekâ testlerine olan talepleri artmış durumdadır. Ancak her ne kadar zekâ testleri çocuğun bireyselliği ve gelişim düzeyi hakkında bize yarar sağlasa da testi uygulamanın bir amacı olmalıdır. Çocuğun bu uygulamadan nasıl bir yarar elde edeceği dikkate alınmalıdır.
Peki, zekâ testleri ne zaman uygulanmalıdır?
Zekâ ve gelişim testleri özellikle okul öncesi dönemde (zihinsel gelişimin hızlı ve kritik olduğu dönem) yetersiz ya da üstün performans durumlarında uygulanır. Her iki durum için dikkat edilmesi gereken hususlar bulunur.
Yetersiz performans ya da gelişim geriliğinden şüphe edilen bir durumlarda;
Üstün performans gözlemlenen durumlarda;
Bu durumlar gözlemlendiğinde çocuğun ihtiyacına cevap verecek şekilde, amacına uygun zekâ ya da gelişim testleri bir psikolog ya da konuyla ilgili gerekli eğitimi almış bir uzman tarafından çocuğa uygulanabilir.Ancak bu konuda dikkat edilmesi gereken bazı noktalar vardır. Öncelikle bilinmelidir ki uygulanacak tek bir zekâ testi çocukla ilgili doğru tanıyı koymada yeterli değildir. Bununla birlikte çocuk bir uzman tarafından gözlemlenip, değerlendirilmelidir. Uygulanan testler çoğu zaman uzmanın çocuk üzerindeki teşhisini doğrular nitelikte somut veriler olarak kullanılmaktadır. Hiçbir zaman başlı başına tanı ve teşhis için yeterli değildir.
Zekânın Ölçülmesi ve Değerlendirilmesi:
Zekâ ve Gelişim Testleri:
Çocuklara uygulanan testler zekâ testleri ve gelişim testleri olarak iki boyutta ele alınabilir.0-6 yaş (okul öncesi dönem) gelişim testlerinin uygulandığı dönemdir.
Gelişim testleri kaba motor, ince motor, öz bakım, sosyal beceriler ve konuşma alanlarına dair ayrı ayrı değerlendirmelerin yapıldığı çocuğun genel gelişimini değerlendiren testlerdir. Bu testler gelişim geriliklerinin tespitinde yardımcı rol oynamakta ve çocuğun gelişiminin hangi yaş civarında olduğu hakkında bilgiler verebilmektedir. Gelişim testleri sonucunda bir IQ puanı vermemektedir, test çocuğun gelişimini ve becerileri aynı yaş gruplarıyla kıyaslayarak farklılıkları tespit eder ve sonuca varır. Değerlendirmesi şüpheli ya da risk altında görülen bebek ve çocuklar ile görüşme aralıkları sıklaştırılmakta ve müdahaleler uygulanmaktadır. Genellikle 5 yaş öncesine uygulanan gelişim testleri bir ebeveyn ile beraber yapılmaktadır. Yaygın olarak kullanılan zeka testleri DENVER-2 Gelişim Testi ve Ankara Gelişim Tarama Envanteri (AGTE) ‘dir.
Zeka testleri zihinsel performansı ölçmek için kullanılan ve sonucunda “zeka yaşı” elde edilen testlerdir. Çocuk zeka testlerinde en yaygın kullanılanlar Stanford Binet Zeka Testi ve Wechsler Çocuklar için Zeka Ölçeği (WISC-R)’dir.
Wechsler Zeka Ölçeği 6-16 yaşları arasında bireysel olarak uygulanan bir testtir. Sözel bölüm ve performans bölümü olmak üzere 2 ayrı alanda 6’şar testi bulunan 12 alt testten oluşur. Sözel ve performans alanlarına ait zeka puanı, ayrıca genel zeka puanı elde edilir.
Stanford Binet Zeka Testi 2 yaştan itibaren uygulanan bireysel zeka testidir. Test sonucunda zeka bölümü ve zeka yaşını vermektedir.
Zeka testlerinin geçerliliği ve çocukla ilgili doğru sonuçlar vermesi açısından 5 yaştan sonra uygulanması daha sağlıklıdır.