Öğrenme Güçlüğü Nedir
Zekâ işlevi bakımından normal görünen ancak akademik ve sosyal alanlarda bazı güçlükler yaşayan bireyler grubunu tanımlamak için kullanılan kavramdır.Öğrenme güçlüğü tanımı ilk olarak 1960’ların başında ortaya atılmıştır.
Öğrenme güçlüğü tanımını akademik terimlerden arındırdığımızda şu şekilde tanılayabiliriz;
Normal veya normal üstü zekaya sahip bireylerin okuma,yazma,matematik ve sözel dili kullanımı alanında akranlarının gerisinde olma durumu olarak tanılayabiliriz.
Öğrenme Güçlüğünün Nedenleri
Nedenleri tam olarak bilinememekle beraber genellikle beynin işlev tarzından kaynaklandığına inanılmaktadır.Bazı genetik özellikler de sebep olabilmektedir.Örneğin anne ve babadan birinde okuma güçlüğü varsa çocukta da olması beklenilebilinir.
Öğrenme Güçlüğünü Tanılama
Öncelikle öğrenme güçlüğü tanılaması güç olan bir engel grubudur çünkü öğrenme güçlüğü grubunda bulunan bireyler farklı özellikler sergileyebilmektedir.
Tanılaman sürecinde ülkemizde kullanılan yöntem şu şekilde ilerlemektedir;
Okuldaki öğretmenlerin ve ailenin gözlemleri doğrultusunda öğrencinin öğrenme sürecindeki zorlanmalarının nedenleri sorgulanmaya başlanır.
Psikiyatri doktoru önderliğinde bir klinik psikolog tarafından bireye formal olarak kullanılan (wiscr,wisc 4,asis,cas vb) testler uygulanır.Bireyin zeka seviyesi normal veya normal üstü ise ancak akademik olarak düşük başarı gösterme ya da öğrenmede problem yaşıyorsa psikiyatristin değerlendirmeleri sonucu tanılamaya gidilir.Burada öğrenciye bazı yardımcı testler de yapılabilinir (disleksi batarya test,erot vb) gibi.
Öğrenme Bozuklukları
Disleksi: Öğrenme güçlüğü çerçevesinde bireyin okuma ve okuduğunu anlamada yaşadığı problemlere verilen addır.
Diskalkuli: Öğrenme güçlüğü çerçevesinde matematik alanında sorun yaşamaya verilen addır.
Disgrafi: Öğrenme güçlüğü çerçevesinde yazma bozukluklarına verilen addır.
Sosyal Öğrenme Güçlüğü : Öğrenme güçlüğü çerçevesinde bireyin sosyal öğrenmesinde yaşadığı güçlüklerdir.
Örnek Olay:
Mine 3. Sınıfa giden bir öğrencidir.Mine okul öncesi dönemde bazı kelimeleri telaffuz ederken zorlanmaktaydı. Olayları anlatırken sık sık dün,bugün yarın hataları yapmaktaydı.Ailesi ve okul öncesi öğretmenleri sağını ve solunu öğretmekte çok zorlanmışlardı. Sürekli öğretmelerine rağmen Mine hep unutur karıştırırdı.Annesi Mine’ye kızım oyuncaklarını topla dağınık bırakma dediğinde Mine tamam anne demesine rağmen toplamayı unutur, eşyalarını ve kıyafetlerini hep dağınık bırakırdı. Zaten biraz unutkanlığı vardı. İlk okula gidecek yaşa geldi ama düğme ilikleme de hala zorlanmaları olmaktaydı.ilk okul 1. Sınıf 1. Döneminde öğretmen:‘karpuz’ ,’kalem’,’yılan’ gibi kelimeler hangi sesle başlar hangi sesle biter diye sorduğunda Mine çoğunlukla hata yapar cevap veremezdi. Harfleri öğrenirken çok zorlandı özellikle b-d harfini sık sık karıştırırdı bazen de z harfini ters yapardı.Harfleri birleştirmeye sıra geldiğinde sürekli yanlış birleştirmeler yapardı.Bütün akranları okumaya geçtiğinde Mine daha tam okuyamıyordu. Okurken bazı harfleri yanlış okuyor, heceleri atlıyor bazen de kelimeleri tamamen yanlış okuyordu.Okuma bittikten sonra da okuduğunu bir türlü anlatamıyordu. Yazma konusununa gelince sürekli harf atlıyor , büyük küçük harflere dikkat etmiyordu. Özellikle söyleneni yazma konusunda söylediğim cümleyi sürekli tekrar ettiriyordu. Matematik konusuna gelince bazen 9 ile 6 yı karıştırdığı oluyordu. Matematikde daha iyi durumdaydı.2 sınıfa geçtiğimizde artık matematikte toplama çıkarma yapabiliyor ama problem sorularını yaparken sorunlar yaşıyor bir türlü soruyu anlamıyordu.Bunların yanı sıra hala günleri, ayları öğrenememiş günlerin ve ayların hangisi önce hangisi sonra gelir diye sorulduğunda sık sık karıştırıyordu. Saati de bir türlü öğrenememişti.Nihayet 3. Sınıfa geçtik. 3. Sınıfta artık daha hızlı okuyabiliyor ancak yine sık sık hatalar yapıyor sıklıkla satır atlıyor, Dikkatini derse çok veremiyor sürekli dikkati dağılıyor.Derslerini yaparken sürekli ben yanında olmak zorunda kalıyorum.Matematik de problemleri hala yapamıyor. Aslında biliyor ama bildiklerini bir türlü uygulayamıyor.Çarpım tablosunu çok ezberletmeme rağmen ezberleyemedi sürekli unutuyor.
Yukarıda öğrenme güçlüğü yaşayan bir öğrencinin geçirebileceği süreç kısaca anlatılmıştır
Öğrenme Güçlüğüne Sahip Bireylerin Bazı Özellikleri:
- Okumayı ilk öğrenirken harfleri birleştirmede zorlanma.
- Okuma ilk öğrenirken sesleri hissetmede zorlanma.
- Okurken veya yazarken bazı harfleri ya da heceleri atlama veya ters yazma.
- b-d harflerini sık karıştırma.
- Okuduğunu anlamada zorlanma.
- Yazı düzenine uymada problemler (harflerin boyutlarının birbirinden oldukça farklı olması)
- Olay anlatırken kullandığı kelimeleri yerine uygun seçememe.
- Çarpım tablosunu ezberleyememe.
- Sık unutma.(bellek problemleri)
- Sağ sol karıştırma
- Mekânsal algılama ve üç boyutlu düşünmede problemler.
- Zaman kavramlarını; dünü bugünü yarını karıştırma.
- Saat okumayı öğrenememe.
- Muhakeme yeteneğindeki güçlükler.
- Dağınıklık
- Sakarlık
- Dikkatini sürdürmede problemler.
- Konu üzerinde defalarca çalışılmasına rağmen öğrenememe.
- Sosyal beceri eksikliği.
- Öğrendiklerini farklı ortamlarda genelleyememe.
- Motor ve koordinasyon problemleri.
- Özgüven eksikliği.
- Genelleme problemi.
- Üst bilişsel sorunlar .
sıralayabiliriz.
Yukarıda verilen özelliklerden bazılarını açıklamak istiyorum.
Zayıf güdülenme:
Bireyin harekete geçme dürtüsü olarak tanımlaya biliriz güdülenmeyi. Öğrenme güçlüğü olan bir öğrenci düşünelim bu öğrenci başarısızlığının nedenlerini kendine açıklarken başarısızlığını kendinin yeteneksizliğinden kaynaklandığını düşünür, onun için başarısızlık durumunda daha fazla çalışmak önemli değildir zaten yapamıyorum diye inancını ve güdülenmesini kaybetmiş hale gelmiştir. Başaran arkadaşları ya daha iyi şartlara sahiptir ya şanslıdırlar veya öğretmen onları daha çok seviyordur. Bu durumda öğrenci başarılı olmak için çaba harcamayı tamamen bırakır. Böyle durumlarda yapılması gereken öğrencinin sınıf öğretmenin sınıf içerisinde öğrencinin aktif olmasını desteklemeli öğrencinin sorumluluk alarak başarabileceği görevler verip özgüvenini artırmalıdır. Ebeveynlerde ev içerisinde ya da günlük hayatta öğrencinin yapabileceği görevler vererek onu ödüllendirip başarı duygusu ile tekrar karşılaştırmalıdırlar. Bunlar sonucunda içsel motivasyonunu kazanan öğrenci içsel güdülenmeye de sahip olmaya başlayacaktır.
Genelleme problemi
Bu durum şöyle açıklana bilinir; okulda toplama işlemi öğrenen öğrenci işlemlerde toplamayı yapabilir ancak markete gittiğinde aldığı ürünlerin fiyatlarını toplarken zorlanır. Bu durum genelleme problemidir, öğrencinin öğrendiği bilgileri günlük hayatta uygulayamaması durumudur. Bu durumun üstesinden gelirken öğrenciye öğretilen bilgileri günlük hayatta uygulaması için ortam oluşturulmalı ve öğretici öğrenci ile sesli düşünme çalışmaları yaparak var olan bilgiyi organize bir şekilde kontrol etmeyi ve uygulamayı öğretmelidir.
Sosyal Beceri Eksikliği:
Bu tür sorunlarda öğrenciler arkadaş edinememe, başkaları ile iletişim kuramama, oyunlara katılamama sosyal çevreden uzaklaşma olarak sıralanabilir. Öğrenci genelde evde kendi başına bilgisayar ya da tablet ile oynar arkadaşları ile vakit geçirmek istemez. Bu gibi durumlarda öğrencinin kendini iyi hissedeceği kendini akranlarına rahatça açabileceği ortamlarda sosyal beceri desteklemesi yapılabilinir. Örneğin yapılandırılmış drama grupları bu öğrenciler için mükemmel ortam sunmaktadır.
Bellek, Bilişsel ve Üstbilişsel Problemler:
Bellek sorunları: Öğrenme güçlüğü yaşayan öğrenciler bir bilgiyi öğrenmede sorunlar yaşayabildiği gibi öğrenilen bilgiyi işleme de veya hatırlamada da problemler yaşayabilirler. Yeni öğrenilen bilgi ile eski öğrenilen bilgi arasında ilişki kurması gerektiği durumlarda zorluk yaşadıkları sık gözlemlenir. Yapılması gereken bir biri ile ilişkili konu anlatılacaksa yeni konudan önce eski konunun tekrarı sağlanmalı hatırlatıcı ipuçları oluşturulmalıdır.
Burada ekstra bir örnek vermek işitiyorum. 6. Sınıfa giden bir öğrenci matematikte üslü ifadeler konusunu görüyor konu aslında öğrenecek ancak çarpım tablosunu 6. Sınıfa kadar çok kez denemiş öğrenmesine rağmen sürekli unutma problemleri yaşamış, çarpım tablosunu bilmediği içinde yeni konuyu öğrenemiyor. Yapılması gereken ders çalışma masasının karşısına çarpım tablosu asmaktır çünkü öğrenci çarpım tablosu olmaz ise yeni konunun bilişsel süreçlerinde kavramaktan mahrum kalacaktır. Sonrasında hafızayı desteklemek için yeni ezberleme stratejileri veya bellek çalışmaları desteği almalıdır.
Üst Bilişsel Sorunlar: Üst biliş bireyin düşüncelerini nasıl kontrol edeceği var olan bilgiyi nasıl kullanabileceği anlamına gelir. Bu beceriye sahip olan öğrenci nasıl çalışması gerektiğini bilen, kendi öğrenme sitilini tanımış öğrencilerdir. Bu beceriye sahip öğrenciler gününü iyi bir şekilde planlayabilir zaman yönetimi gelişmiştir. Bu becerisi yeteri kadar gelişmemiş olan öğrenci kendi sorumluluklarını yerine getirirken zorlanmaktadır. Ödevlerini yaparken hep yardıma ihtiyaç duyar çünkü nasıl bir yol izlemesi gerektiğini tam olarak bilmemektedir. Yapılması gereken öğrencinin ödevlerini yaparken ona stratejiler geliştirmek ve öğrenciye destek vermektir. Bu desteği daha sonra kademeli olarak azaltmaktır.
Öğrenme Güçlüğü Olan Bireyler Nasıl Desteklenmeli?
Öğrenme güçlüğü olan öğrencilerin gerekli ve doğru eğitimi alması çok önemlidir. Şöyle düşünülebilinir öğrenci normal eğitim gördüğü sınıfında sınıf öğretmeninden ders almaktadır ancak akranlarına uygulanan eğitim metodlarını öğrenci tam olarak anlamlandıramadığı için öğrenci akademik olarak geri kalmaktadır. Bu durum öğrenci üzerinde özgüven eksikliği yaratmakta özgüveni düşük olan öğrenci de içine kapanık hale gelerek zaten öğrenemiyorum deyip, kendini geri plana çekmektedir.Akranları tarafından ‘tembel’ etiketini alan öğrenci için eğitim hayatı ve sosyal yaşamı zorlu bir hal almaktadır.Bu durumda izlenmese gereken yol şu şekildedir;
Öncelikle yapılan formal zeka testleri sonucunda belirlenen ve akranlarının gerisinde yada sınırda olduğu düşünülen üst bilişsel becerilere yoğunlaşmak veya üstün olduğu üst bilişsel alanı dikkate alıp öğretilenleri o üst bilişsel alana uygun şekilde hazırlayarak öğrenciye sunmaktır.
Örneğin; öğrenci için yapılan zeka testinde öğrencinin işlemleme hızında veya sözel kavrama alanında problemler yaşadığı belirlendi ise öğrenci ile akademik olarak okuma yazma çalışırken bunun yanında işlemleme hızı ve sözel kavrama da çalışılmalıdır.
Öğrenci okuma ve yazma hatalarını dikkat kaynaklı yapıyor ise öğrencinin akademik çalışmalarına görsel ve işitsel dikkat çalışmaları da eklenmelidir. Öğrenci için hazırlanan akademik çalışalar öğrencinin dikkatini çekecek şekilde yapılandırılmalıdır.
minimental.com.tr
Özel Eğitim Öğretmeni
Samet BURUK