Otizm Nedir?
Otizm Spektrum Bozukluğu, diğer adıyla Yaygın Gelişimsel Bozukluk doğuştan gelen veya yaşamın ilk yıllarında ortaya çıkan kompleks bir beyin gelişim bozukluğu grubudur. Tipik Otizm, Atipik Otizm, Asperger Sendromu ve Çocukluğun Desentegrtatif Bozukluğu bu başlık altında toplanabilir. Spektrum, yelpaze şeklinde belli aralık içinde farklı durumların bulunmasını belirtir. Yani otizmin belirtilerinin her çocukta farklı şekillerde ve şiddette görünmesini ifade eder. Bazı otizmli çocuklar hafif düzeyde duygusal sosyal becerileri etkilenmişken, bazısı tamamen insanlardan kopuk, kendi dünyasında yaşarlar. Bir kısım çocuklar konuşmaları normale yakınken bir kısmi hiç konuşamazlar. Yine tekrarlayıcı ve takıntılı davranışların çeşitliliği ve şiddeti çocuktan çocuğa değişebilmektedir. Tüm değerlendirmeler sonucunda otizmi hafif, orta ağır şeklinde derecelendirme yapılabilmektedir.
Otizmin Sebebi Nedir?
Otizm pek çok sebebin birbiriyle etkileşimi sonucunda ortaya çıktığı düşünülmektedir. Yani tek bir sebeple açıklanacak bir sorun değildir.
Bazı hastalıklar tek genle geçebilir fakat Otizm tek genle geçen bir hastalık değildir. Son yıllarda yapılan çalışmalarda pek çok genin birbiriyle etkileşimi ve çevresel faktörlerin etkisiyle ortaya çıktığı gösterilmiştir. Dolayısıyla aileden hiç kimsede Otizm olmasa dahi çocukta otizm görülebilir. Fakat aile bireylerinin bir kısmında dağınık bir şekilde içe dönüklük, takıntılar, tuhaf davranışlar, geç konuşma görülebilir. Buna Geniş Aile Fenotipi denilir. Son yıllarda yapılan çalışmalarda otizmle ilgisi olan yaklaşık 1000 genin olduğu bildirilmiştir. Fakat hiç biri tek başına sorumlu değildir. Buradan tedavinin neden bu kadar zor olduğunu da anlayabiliyoruz.
Otizm, 2004 yılında 166 çocukta bir görülürken 2018 de 59 çocukta bir görülmesi şeklindeki bir artışla çevresel faktörlerin de Otizm de rolü olduğunu akla getirmektedir. Pek çok araştırmacı çevre kirlenmesi, sağlıksız beslenme, egzoz dumanı, aşılar, tarım ilaçları, prematür doğum gibi etkenleri sorgulamaktadır. Fakat bu konuyla ilgili bilgilerin çoğu net değildir. Geç yaşta baba olmak ve premetür doğumun otizm riskini arttırdığı, aşılarla ilgisinin olamadığı ve belli diyetlerle geçmeyeceği bilgilerinin net olduğunu söyleyebiliriz.
İhmale maruz kalmış çocuklarda Otizm görülme ihtimali ayrı bir gündem konusudur. Özellikle yaşamın ilk yıllarında çocukların beslenmesi ve temizliği gibi fiziksel ihtiyaçlarının ve bakımının yapılması ne kadar önemliyse ruhsal, duygusal ve sosyal ihtiyaçlarının da karşılanması bir o kadar önem arz eder. Çocuğun bu yaşlardaki ruhsal ihtiyacı devamlılığı olan samimi ve güven veren insan ilişkisidir. Çocuğun duygusal ihtiyacını fark eden, ona uygun karşılık veren, onunla konuşan, oynayan, şarkılar ninniler söyleyen, kucağına alıp ona dokunan anne veya bakım verenin olması şarttır. Çocuk ilk yıllarında bunlardan mahrum edilmesi, televizyon ve telefon karşısında uzun süre kendi başına bırakılması, şehirleşmeyle beraber sosyal ilişkilerin yetersizliği çocukta Otizm benzeri belirtilerin ortaya çıkmasına sebep olabilir.
Otizmde beyinin yapısal ve fonksiyonel sorunlar bulunmaktadır ve beyin gelişiminde diğer çocuklara göre farklılıklar vardır. Otizmli çocukların 6-36 aylık döneminde beyinlerinde hacim artışı, sinir hücreleri arası bağlantı sorunları ve bazı işlevlerde problem olduğu düşünülmektedir. Bu farklılıklar MRG ve Tomografi ile gösterilip teşhis edilememektedir. Büyük bir hasarın olmaması sebebiyle eğitimle gelişim sağlanabilmektedir.
Otizm kimlerde görülür?
Otizmde cinsiyet açısından farklılıklar görülebilir. Erkeklerde kızlara göre 3-4 kat daha fazla görülür. Normal zekalılarda bu oran 1/6 iken, zihinsel engelli bireylerde 1/2 oranındadır. Yani erkeklerde daha yaygın görülürken, kızlarda daha ağır seyreder ve zihinsel engellilik daha fazla eşlik eder.
Genel olarak ırk bölgeden bağımsız bir şekilde görüldüğü ileri sürülmektedir.
Uzm Dr Veysi ÜLGEN
Çocuk Ve Ergen Ruh Sağlığı Ve Hastalıkları Uzmanı
201 Floortime Terapisti